25 Mayıs 2011 Çarşamba

Elmalı Muhallebi ve Kurabiye Kastamonuya Gidiyoorr:)

Merhabalar sevgili dostlar:))
Naılsınız?
Ben harikayım müthişim süperim:)
Dün size danıştığım ne yapayım dediğim olay tatlılığa bağlandı gitti:) Bu ilk sebep:)
İkincisiiii ben bu geceee Kastamonu'ya gidiyorumm :))
Allah nasip ederse Cuma günü sevgili Hülya Ablam ile Kastamonu da buluşuyoruzz:) Ayy nasıl heyecanlı nasıl mutluyum anlatamam:)
Haftasonuda İstanbuldayım Allah izin verirse günübirlik çok kısa bir ziyaret olacak ama buna değecek:) Canım Kardeşim Papatyam ile görüşeceğiz:)
Hem sizlere kendinize iyi bakın diyeyim hemde blog mantarla kalmasın diyeee yazmak istedim:)
Tatlı tatlı gideyim de geleyim dimi :) Bu yüzden sizlere Pazar Kahvaltım da fotoğrafını sunduğum muhallebimi paylaşmak istiyorum:) Siz tatlıma bakadurun ben bikaçgüne geliyorum:)
Hepinize sevgiler ve öpücükler:) Bittabii çilek kokulu :)

Malzemeler:
3 adet elmanın rendesi
1 tatlı kaşığı tarçın
3 çorba kaşığı şeker

Muhallebisi:
1 lt. süt
1 su bardağı şeker
2 çorba kaşığı un
2,5 çorba kaşığı mısır nişastası
1 pk. tozşanti
1 pk. vanilin
1 çorba kaşığı tereyağ

Yapılışı:
Öncelikle elma rendeleri bir tavada tarçın ve şeker ile birlikte pişirilip, soğumaya bırakılır..
Muhallebisi için: Süt bir tencereye alınıp vanilin, krem şanti ve tereyağ harici malzemeler eklenerek ocağın altı yakılır, orta ateşte karıştırarak pişirilir..Kaynamaya başladıktan sonra vanilin, kremşanti ve tereyağ eklenip bir iki dakika daha kaynatılan muhallebi ocaktan alınıp ilk sıcaklığı çıktıktan sonra kuplara paylaştırılır.
İyice soğuduktan sonra ikişer çorba kaşığı kavrulmuş elma eklenir (ilk kaşıkla eklenen elmayı muhallebinin içine gömün üzerine ikinci kaşığı ekleyin), üzerleri süslenerek buzdolabında 3-4 saat dinlendirilir..
Servis edilir.. :)

Afiyet bal şeker olsun :)

24 Mayıs 2011 Salı

Mantar Pane

Merhabalar sevgili dostlar?
Gününüz aydın olsun , mutlu ve sevgi dolu geçsin...
Havalar kasvetli yine buralarda, benim de içim kasvetli biraz..
Size bir soru sorayım..
Bir dostunuza, samimiyetinize güvenerek yaptığınız bir şaka ciddi algılanıp sizden el etek çekilirse ne yaparsınız?
Bu durumla karşı karşıyayım, özür de diledim ne yapacağımı bilemiyorum..Kırmak gibi bir niyetim asla ve asla yoktu tabiiki de ama böyle algılanmış olmasına son derece üzgünüm.. Sizler benden çok daha büyük hayat tecrübelerine sahipsiniz bir danışmak istedim doğrusu.. Söyleyin ben ne yapayım ?
Neyse efendim..
Sizlerle nefis tarif paylaşmak istiyorum bugünde, lezzet dergisinde gördüğüm bu mantar paneler tavuk yemeklerinin yanına çok yakışıyor.. Fırın poşetinde tavuğun yanına hazırladığım mantar paneler ev ahlisi tarafından çok beğenildi.. Kalan harç ile de Pazar Kahvaltısına Yoğurtlu Kabak Pane Hazırladım :) İlerleyen günlerde paylaşacağım inşallah:)
Malzemeler:
1 Paket mantar (350 gr)
Yarım şişe soda
Yarım su bardağı un
1 yumurta
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kırmızı toz biber
Yarım çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı sarmısak tozu (KOTANYI)
Kızartmak İçin: Sıvıyağ

Yapılışı:
Öncelikle mantarları temizlenip büyüklüklerine göre ikiye ya da üçe bölünür, limonlu suda bekletilir..
Pane Harcı için; geniş bir kapta yumurta sarısı, un, soda, tuz, karabiber,kırmızı toz biber, kimyon ve sarmısak tozu çırpılıp hazır edilir..
Mantarların suyu süzdürülüp, tavaya sıvıyağ alınır ısıtılır.
Mantarlar harca bulanıp tel süzgeç ile fazla sosu süzdürüldükten sonra tavaya alınıp arkalı önlü kızartılır..
Sıcak servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun..

22 Mayıs 2011 Pazar

Bir Pazar Sabahı :)

Bir pazar sabahı....
Evin babası işe gitmiş, nöbet sırası onda imiş:))
Evin kızı, evin anası, evin kardeşi evde imiş:)
Evin kızı biraz kurtlu imiş, duramazmış:)
Eee bugün tatilmiş ya bir kıyak yapmalımıymış aile efradına?
E tabiikide :)
Aslında bir plan yapılmamışmış, Allah ne verdiyse diye girilmiş mutfağa:) Tabiiki de önce çay demlenmiş, sonra bayat ekmeklerden kafaya göre domatesli ekmekler yapılıp, dolaptaki tek kabak kızartılıp yoğurtlanmışş :) Daha önceden denenmiş mısır mücver yapılmışş, dolaptaki yarım kavanoz mısır ile:)
Tabii bu kadar da damdandüşme değilmiş kahvaltı, akşamdaann yapılmışmış elmalı muhallebiler:)
Olmazsa olmaz peynir, zeytin, reçel, tereyağ, domates, salatalık da eklendimi tamamdır :)
Doldurulsun çaylar, tadılsın tüm mamalar :))
Gökten düşen tüm elmalar da tutulsun elbette:)
İşte böyle sevgili dostlar:) Bugüzel pazar gününü biz evde annem, ben ve kardeşimle böyle geçirdik :)
Rabbim cümlemizin ağız tadını bozmasın :)
Bakalım soframızda neler varmışş :)

Mısır Mücveri

Yoğurtlu Kabak Pane (tarif eklenecek)

Domatesli Ekmekler (tarif eklenecek)

Elmalı Muhallebi (tarif eklenecek)

Bereketli olsun sofralarımız :)

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Hanım Düğmesi (Medine Gülü) Kurabiyesi :)

Merhabalar:)
mutlu haftasonları diliyorum tüm okuyucularıma, kardeşlerime, ablalarıma ve sevdiklerime :)
Havalar soğuyunca dışarı zar zor da olsa çıkan ben, genellikle vaktimi mutfakta geçiriyorum.. Kulağımda kulaklığım, Çıtır Galeta'm ile mesajlaşmalarım, unun, şekerin, vanilyanın kokusu, dokusu, sebzelerin rengi, tadı, hatta soğanın gözümü yakması bile mutlu diyor beni vesselam:)
Bloglarda da birbirinden güzel tarifler görüncee önlüğü takıp tezgaha geçmek kalıyor bana:)
İstermisiniz haftasonumuz şenlensin lezzetlesin?
Cevap EVET' se eğer, işte nefis bir kurabiye:)
Sevgili Aynur Abla' da gördüğüm harika kurabiyeleri hemen yapmak istedim. Kardeşimin kurabiye stokları bitmişti istek vardı:) İstek bahane aslında kurabiye pişirmek şahane olan:)
Neyse, kurabiyeleri yapmaya karar verdim..Yağımı yumuşattım içine yumurtaları kırdım, sıra kakaoya geldi bir baktım kavanoz boş, tamam dedim malzeme kutusuna baktım yedeği yok!! Daha geçen gün alışverişte almıştım herşeyi nasıl unuturum!!!! Unutmuşum!!! Tam cuma saatiydi biliyorum heryer kapalı!! Ne yapacaktım derken kutudaki bademli-çikolatalı puding gülümsedi bana:) Kafamda yanan ampülü yakaladım ve karışıma kakao ölçüsünde toz puding kattım:) İçindeki nişasta miktarını da düşündüm mısır nişastası miktarını 1,5 kaşığa indirdim:) Un aldığınca un şeklindeydi biliyorum ki bu ölçüden hoşlanmayan okuyucularım var:) Maksadımız hizmet olduğundan unu 250 ml. lik bardakla ölçtüm aşağı yukarı 4 su bardağı un eklenmiş oldu.. Ama yavaş yavaş ekleyin derim ben :)
İç malzemesi için de elmaları rendelemeyi tercih ettim:) Tarif ile ilgili notlarım bu kadar :)
Aynur Abla'cığıma tarif için bir kez daha teşekkür ediyor, evdekilerin beğenilerini de iletiyorum :) Sevgili Ablam nasıl yapmış bakmak isteyenler için tarif linki burada :)

Malzemeler:
2 adet yumurta
3 çorba kaşığı kakao
125 gr. yumuşak tereyağ
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı tozşeker
1 pk. kabartma tozu
1 pk. vanilin
2 çorba kaşığı mısır nişastası
2 çorba kaşığı su
3,5 - 4 su bardağı un (kontrollü eklenecek)
Şerbeti için:
1 su bardağı su
1 tatlı kaşığı granül kahve
3 tatlı kaşığı şeker
İç Harcı İçin:
3 adet elma rendesi
5 çorba kaşığı şeker
1 çay bardağı ceviz
1 çay kaşığı tarçın
Üzeri için:
Glazür ve fıstık

Yapılışı:
Öncelikle iç harç için; elmalar rendelenip tavaya alınır, şekeri ve tarçını eklenerek kavrulur. Meyveler suyunu salıp çekince ocaktan alınıp soğumaya alınır.
Hamur için; Tüm malzemeler sırası ile yoğurma kabına alınır, en son un dikkatli olarak eklenerek hamur iyice yoğrulur. Özgün tarifte un aldığınca şeklinde belirtiliyordu ben okuyucularımı bildiğim için ölçülendirme gereği duydum:)   Elde edilen hamur yumuşak kıvamlı olacaktır. Yoğrulma işleminden sonra hamur buzdolabına alınıp 20 dk. dinlendirilir.
20 dk sonrasında hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp avuç içinde açılıp içine bir tatlı kaşığı iç harçtan eklenip yuvarlanır..
Yağlı kağıt serili tepsiye sıralanan kurabiyeler, önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 20 dk. pişirilir. Alınır.
Şerbet için su, şeker ve kahve bir kapta kaynatılır. Fırından çıkmış kurabiyelerin üzerine birer tatlı kaşığı gezdirilir..
Kurabiyeler biraz soğuduktan sonra üzerleri glazür ile kaplanıp 1-2 saat dinlendirildikten sonra servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun :)

20 Mayıs 2011 Cuma

Bulgurlu Lahana Sarması

Merhabalar:)
Mübarek Cuma gününden, dost selamlar herkese :)
Cumamız mübarek olsun:)
19 mayıs bu yıl çok bereketli geçti.. Öyle ki sokaklardan seller aştı, zavallı çocuklar süsülü elbiselerle çırpındılar sokaklarda, iptal oldu tüm gösteriler, kutlamalar..
Annemle mecburiyetten çarşıya gitmek zorunda kaldık, azıcık ıslandık ama ucuz yırttık :) Geldiğimizde sular seller aldı heryeri :) Berekettir Rabbimin Rahmetidir, şükürler olsun :)
Memleketimizin her yöresinin mutfağı ayrı güzel, ayrı renkli bildiğiniz gibi ama Karadeniz bölgesinde mısır unu, balık, fasülye ve lahana ilk akla gelenlerdendir mutfaklarda...
Bugün sizlerle pazardan aldığım köy bulgurları ile hazırladığım nefis karalahana dolmalarını paylaşacağım..
Karadenizli olduğunu insana doruklarda hissettiren nefis bir lezzet :)

Malzemeler:
4-5 adet kuru soğan
6 çorba kaşığı zeytinyağı
2 su bardağı bulgur
1 yemek kaşığı kuru nane
1-1,5 tatlı kaşığı karabiber
2 çay kaşığı tarçın
2 adet kesme şeker
yarım limonun suyu
kıyılmış maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı kaynamış su
1 bağ kara lahana
Pişirme için:
çeyrek çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı kaynamış su

Yapılışı:
Kuru soğanlar yemeklik doğranıp zeytinyağında kavrulur.
Bulgurlar yıkanıp soğana eklenir, az daha kavrulur. Sırası ile; nane, karabiber, tarçın, kesme şekerler, yarım limon suyu, kıyılmış maydonozlar eklenip karıştırılır. Tuzu ve suyu ilave edilip kısık ateşte bulgurlar suyunu çekene kadar demlendirilir.
Kara lahana yaprakları sıcak suda çok az haşlandıktan sonra tencerenin altına tabanı örtecek şekilde lahana yaprağı dizilir, Haşlanan karalahanalar boyutlarına göre tek veya ikiye bölünüp arasına iç malzeme eklenerek sarılır.
Sarma işlemi bittikten sonra dolmaların üzerine zeytinyağını gezdirip, üzerlerine yine lahana yaprağı döşeyip sıcağa dayanıklı bir tabak kapatılır ki fokurdama esnasında sarmalar zedelenmesin.. En son sıcak suyu gezdirilip tencerenin kapağı kapatılır ve pişmeye bırakılır...

Afiyet bal şeker olsunn :)


18 Mayıs 2011 Çarşamba

Papatya Buketi:)


Merhabalar:)
Nasılsınız a dostlar :)
Ben çok çok iyiyimm:) Elhamdülillahh:)
Öncelikle Atatürk'ümüzün İstiklal Mücadelesini Samsun' a çıkarak başlatmış olduğu bu kutlu günün sene-i devriyesini kutluyor olmanın hazzı içerisindeyim..
19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'mız kutlu olsun ..
Efendim geçen cuma ben kocamann bir paket aldım:) Lamacığımın dediği gibi bir bavul aldım aslında:)
Benim canım kardeşim Papatya'm bana ne güzel ciciler hazırlamışş:) Onları kocamann bir koli yapmış yollamış:) Çok sevindimm, duygulandım, ağladımm:) Kurduğumuz gönül köprüleri ne kadar da sağlam..
Şükrettim..
Dostluklarımız hiç bozulmasın, her daim baki kalsın :)
Bakalım neler varmış kolimizdee:)
Çok cici ve tam bana göre örülmüş harika şalım..

Evimin kapısını süslemesi için bu cici kapı süsü..

Çilekli kaselerrr, pratik mutfak gereçleri :))

Kına Mumları, takı iğnedanlığı, bardak mumluklar, tülbent oyası

Kırmızı buzdolabı süsü, pembe anahtarlık:)

Beyaz peçete halkaları, turkuaz boncuklu beyaz dantelli dolap süsü

Mutfak ekipmanları, kek kapsülleri, salata kesici

İki kişilik kahvaltı çatal bıçağı ve özel yapılmış peçete halkaları
Kek kapsülleri,sarmısak rendesinden dolap süsü
Nikah Anı defteri, Kalemi ve kutusu
Nikah Anı Defterine yazdığı o güzel yazısı...
Pembe bir şal, koku keseleri, kuru gü yaprakları, tesbihlik ve tesbihi..
istanbul temalı dikişi kutusu :)
dikiş kutusunun içi :) makaradan, mezuraya, makastan, iğneye herşey..
turistik istanbul ürünleri :)
Damat Bey' e deo ve krem, anneme gözlük zinciri :)
ve son olarak daa şef papatya imzalı yemek kitabı ve dua kitapları veee cici bir not :)
işte böyle sevgili dostlar:) Rabbim herkese böyle cici bir dost, kardeş nasip etsin:)
İyiki varsın papatyam seni çok seviyorumm :))

17 Mayıs 2011 Salı

Pembe Tatlı Bittabii Çilekli :)


Merhabalar:))
Benim canım kardeşlerimm, arkadaşlarımmm, dostlarımm, ablalarımm ve tümm kalpkurabiye severler:)
Efendim yine kayboldum dimi :) Şimdi şöyle oldu, kardeşim sağolsun bilgisayar oyunu delisi:) ve bilgisayar ona yetmeyince birazcık takviye yaptırmaya karar verdi ve bilgisayarı Trabzon'a yolladı:) Bizde kaldık bilgisayarsız:) Aslında bunun haberini verecektim ama gereksiz meraklandırmayayım diye yazmak istemedim:) Sonuçta çok şükür kavuştuk:)
Güneş yüzünü gösterince buralarda daha bir heyecan doldu kalbim:) Mutfakta yeni tatlar ve yeni deneyimler yaşadım çok zevkli:) Bir bir paylaşacağım sizlerle:)
Sevgili Aysultan' a çok sürprizli bir parti hazırladık Papatyam ile:) Ayrıntılar burada:)
Sırada tarifim var artık :) Fotoğraflarını çilekli olduğu için ayrı bir zevkle çektiğim, tadının meyveli yoğurda benzediği söylenen nefis bir tatlı:) Yemedim bu tatlıdan ama benim için asıl önemli olan yapmak:) Nefsimi dizginlemeyi öğrendim çok şükür:)
İşte Pembe Tatlı :)

Malzemeler:
4 su bardağı süt
1 paket çilekli jöle
500 gr. çilek
4 yumurta
Yarım su bardağı tozşeker
1 kahve fincanı mısır nişastası
1 paket tek kullanımlık hazır meyveli sos

Yapılışı:
Çilekler robotta püre haline getirlip bekletilir.
Muhallebinin pişiileceği tencerede yumurtalar kabarana dek çırpılıp üzerine; süt, toz şeker, toz jöle ve nişasta eklenerek iyice çırpılıp, ocağın altı yakılır.
Orta ateşte sürekli karıştırarak pişirilir. Kaynamaya başlayan tatlının içerisine çilek püresi ilave edilip, 3-4 dk. daha pişirilerek ocaktan alınır ve uygun boyutlardaki kalıba dökülür ve buzluğa kaldırılır.
İyice sertleştikten sonra buzluktan alınan tatlı kalıptan servis tabağına çıkarılır, üzerine meyveli sos dökülüp çileklerle süslenir ve dilimlenerek servis yapılır..

Afiyet bal şeker olsun :)

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Lor Salatası


Merhabalar sevgili dostlar :)
Değişik hava reaksiyonları sonucu yine hastayımmm:)) Evett yine nezleyim:) Bırakın bir gün sıcak bir gün soğuk olmasını, gün içinde sürekli değişiyor hava burada:) Günlük güneşlik pırıl pırıl bir sabah uyanıyoruz, iki saat sonra fırtına yağmur ortalık karışıyor :) Sonra hop birden güneş açıyor yine sıcak :) Soğuk olduğunda kaloriferler yanmıyor, sıcak olduğunda yanıyor, ince mi giyelim kalın mı bilemiyoruz:) Sonunda da hasta oluyoruz:) Annem nezle oluşumu pazar günü duş alıp iki saat sonra kendimi sokağa atmama bağlasa da ben düzensiz havalardan diyorum :)
Öyle böyle ama bahar hissettiriyor kendisini :) Bizim apartmanın az ilerisinde müstakil bir evin bahçesinde tavuklar var:) Civcivleri çıkmaya başlamışlar çok şirinler:) Ben tavuklardan bahsederken eminim ki İstanbul Masal' ım gülüyor kikir kikir biliyorum :) Neyse, ağaçlar çiçekten yaprağa dönüyor yavaş yavaş :) Doğa uyanıyor, ben de köyü özlüyorum tabii :( İnşallah haziranda gidiyoruz yine köy hasret gidermeye :)
Bugün sizlerle Annecikler Günü Kahvaltısı'na hazırladığım salatam olan Lor Salatasını paylaşmak istiyorum :) Tarif sevgili Papatya'ma ait, zaten onun tarifleri için ayrı bir defter alıp oraya tutacağım tariflerini :)
Ben nasıl yaptım, işte burada;

Malzemeler:
250 gr. lor peyniri
2 dal taze soğan
2 adet kapya biber (ben eklemedim)
2 adet çarliston biber
2 adet domates (benden)
1 kase iri kıyılmış ceviz içi
Bir tutam maydonoz
Tuz, karabiber, kırmızı toz biber, kimyon
Zeytinyağı

Yapılışı:
Derin bir kaba lor peyniri dökülüp, topakları varsa ufalanır.
Üzerine incecik kıyılmış biberler, soğanlar, maydonozlar, küp küp doğranmış domatesler, cevizler ve baharatlar eklenip, zeytinyağı da ilave edilerek harmanlanır.. Servis tabaklarına alınan salata, üzeri maydonozlar ile süslenerek servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun :)

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Bademli ve Limonlu Biscotti


Merhabalar :)
Nasılsınız dostlar :)
Sofram için ve ailem için ve benim için dilediğiniz tüm güzel dileklere teşekkür ediyorum :) Diğer yazımda da dediğim gibi elimden geleni yapmaya çalıştım karınca kararınca :)
Bugün ise cumartesi günü kafama göre hazırladığım biscottileri paylaşacağım sizlerle:) Önceleri çok acemice ve şekilsizce yapıyordum ama artık öğrendim sanırım daha düzgün şekilli ve daha gevrek oluyorlar:)
Bu tarifimi incelediğim değişik biscotti tarifleri ile derledim, bakalım beğenecekmisiniz :)

Malzemeler:
3 su bardağı un (250 ml. lik bardak)
3/4 su bardağı mısır nişastası
1,5 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 su bardağı şeker
3 büyük yumurta
3 yemek kaşığı limon kabuğu rendesi
3/4 su bardağı soyulmuş ve ikiye üçe kırılmış badem
40 gr. beyaz çikolata rendesi
90 gr. tereyağı

Yapılışı :
Büyük bir kapta tuz, un, nişasta ve kabartma tozu karıştırılır, ortası havuz şeklinde açılır.
Başka bir kapta, yumurtalar ve şeker iyice çırpılıp, içine limon kabukları da eklenerek unlu karışımın içine eklenir..
En son beyaz çikolata rendesi, tereyağ ve bademler de eklenip iyice yoğrulan hamur iki yada üç eşit parçaya bölünüp silindir olarak şekillendirilir ve yağlı kağıt serili tepsiye alınıp önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 20 dk. pişirilir.
20 dk. sonrasında fırından alınıp 10 dk. dinlendirildikten sonra iki parmak kalınlığında dilimlenip tekrra tepsiye dizilen biscottiler 150 derecelik fırında 15 dk. daha pişirilip, soğuduktan sonra servis yapılır..

Afiyet bal şeker olsun :)

8 Mayıs 2011 Pazar

Annecikler Günü Kahvaltısı :)

Merhabalar sevgili dostlar :)
Öncelikle bir gün değil her gün başımızın tacı olan canlarımız annelerimizin anneler günü kutlu olsun diyorum :) Bu yazıyı aslında sabahtan yazmalıydım ama bilgisayar başında oturmak istemedim doğrusu :)
Annelerimiz başımızın tacı :)
Allah yokluklarını göstermesin inşallah hiç birimize, anneciği yanıbaşında olanlar sarılsınlar, yanında olmayanlar tez zamanda kavuşsunlar, küs olanlar barışsınlar ve asla küsmesinler, ebediyete uğurlamış olanlarımız da var elbet dualarda buluşsunlar inşallah..
Hamurumuzda annelik var hepimizin öyle değil mi :) Allah dişi varlıklara nasıl da özel bir lütuf sunmuş.. İster insan olsun ister hayvan nasılda hakim yüreklerde bu duygu..
Rabbim herkese tattırsın inşallah vakti saati geldiğinde..
Hergün anneciğimle beraber olsak da bugün biraz daha özel olsun istedim :) Sabah 5 civarında kalktım ve annem için bu sofrayı hazırladım nacizane :) Ev ahalisinin haberi yoktu böyle bir sürprizden sabah kalkıp da masayı görünce başta anne olmak üzere herkes çok şaşırdı ve sevindi :) Yalnızca kardeşim biraz önce gördü çünkü ekmek alması için uyandırdım onu :)
Beğenilerinize..

Soframızdaki lezzetlere gelince:)
Kıymalı Mahlepli Poğaça

Çörekotlu Tulum Peynirli Poğaça

Lor Salatası (Papatyam'dan)

Kepekli Elmalı Muffin (Umutlu Hayat Berna'cığımdan)

Fırında Baharatlı Patates

Yumurta Salatası

Bu menekşemiz de kaç gündür tomurcuktu ilk kez anneler günü sabahında açtı :)

Ağzımızın tadı hiç bozulmasın inşallaahh :))

5 Mayıs 2011 Perşembe

Kemalpaşa Tatlılı Kivili Muhallebi ve Hıdırellez '11


"Ay doğar aydır Allah
Her şeye kadir Allah
Ya yarime kavuştur
Yada sabır ver Allah


Karanfilim budama
Safa geldin odama
Gelirse güzel gelsin
Çirkin koyma odama

Ocakta süt pişiyor
Bülbüller ötüşüyor
Eller yarim dedikçe
Yüreğim tutuşuyor


çekmecenin kilidi
Üstünü kül bürüdü
Sen orada ben burda
Bütün ömrüm çürüdü


Parayı astım dala
Yari sordum sağa sola
Yarın Hıdırellezdir
Hepimize mübarek ola


Mâniciğim ellerde
Su çalkanır göllerde
Gönlüm güvercin olmuş
Eğlenmiyor çöllerde.


Su başında su tası,
Gümüştendir kurnası
Bugün dilek tutanın
Kabul olur duası,


Al fistanım var benim,
Bedenime dar benim,
Şu gelenler içinde
Elâ gözlü yar benim.


Tarlanın başı kaya,
Yüzü benziyor aya
Ben canımdan usandım,
Benlerin saya saya,


Hey bahtiyar, bahtiyar
Bahtiyarın vakti var.
Bir güzelin bir çirkine
Sarılmaya vakti var.


Mortufal başı mısın?
Cevahir taşı mısın?
Gel bir mani söyleyim
Cebinde taşır mısın?"


Efendim söze güzel mani dizileri ile başladım :) Yarın hıdırellez:) Ne kadar güzel bir milletiz değil mi? Ne güzel ananelerimiz var:) Yaz gelişini ne güzel karşılıyoruz:) Gerçi yağmurla geçiyor bu yıl hıdırellez amma olsun:) Berekettir ne yapalım:) Bugün o bereketten nasıl nasibimi aldım anlatamam size:) Çarşıya inmem gerekti, indim :) Bir yağmur bastıdı saçakların altında kalakaldım :) Ama fotoğrafçı ruhum orada da harekete geçti:) Sokağı fotoğrafladım :) Sizinle de ufak bir kesit paylaşıyorum tabiiki:)) Kimbilir belki aranızda Gümüşhane' li olup da memleketine uzak olanlar vardır...


NOT: ARKADAŞLAR BEN GÜMÜŞHANELİ DEĞİL KASTAMONULUYUM İŞ DURUMUNDAN DOLAYI BURADA YAŞIYORUM :) YANLIŞ ANLAŞILMASIN :)
Hıdırellez ve yaz mevsimi bereketi ile gelsin ve bizlere hep mutluluk getirsin diyorumm :))
Bugünkü tarifim Hıdırellez şerefine ve son derece pratik ve ani krizlere çözüm olacak bir tatlı:)
Ağzımız tatlansınn hergünümüz tatlı geçsin efendim :)

Malzemeler:
-4 kişilik-
16 adet hazırlanmış tarifine kemalpaşa tatlısı
1 paket damla sakızlı cremole+500 ml. süt
2 adet kivi

Yapılışı:
Cremole tarifine göre hazırlanıp buzdolabında 15 dakika dinlendirilir..
Tatlının sunulacağı kupların diplerine dörder adet kemalpaşa tatlısı pay edilip, üzerine cremole dökülür.. En üstü kivi parçacıkları ile süslenip dolapta bir saat dinlendirilidikten sonra servis edilir..
Aynı gün içeriisnde tüketilmesini tavsiye ediyorum çünkü, tatlıların şerbeti salınıyor ve hoş bir görüntü olmuyor :)

Afiyet bal şeker olsun:)

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Fırında Sebzeli Denizalası Keyfi :)

Merhabalar:)
Deniz' im efendim ben:) severim deniz balıklarınııı :))
Alabalık güzeldir ama nehir ile deniz arasındaki o ince çizgide yaşayan o güzelim denizalaları ayrı bir güzeldir:) Dedim ya Deniz'im ben :) Denizden babam çıksa misaliyim :)) Birazda karadenizlilikten sanırım :) Tutkunum balığa, denize, dalgaya :) Her ne kadar doktor vetosuyla deniz ve havuz bana yasak olsa da denizi seviyorumm:) Bizimkilerin "iki denizin arasında dilek tutalım heheheheh" şeklindeki bayat espirileri bile hoşuma gidiyor:)
Babamdan geliyor bu deniz sevgisi bana:) Adım niye Deniz :) Bu yüzden :))
Efendim benim deniz aşkım depreşmişken, eşsiz bir lezzet paylaşayım sizlerle:) malum havalar ısınıyor balık mevsimi kapanıyor:) Seneye kalmasın bu cânıııım tarif:)
Beğenmeniz dileği ile :)

Malzemeler:
1 kg. deniz alası fileto
Marine için:
1 çay bardağı zeytinyağı
1 çorba kaşığı kuru fesleğen
3-5 dal taze kekik
2-3 dal maydonoz
2 dal taze kişniş
1 çay kaşığı kırmızı toz biber
Yarım çay kaşığı kimyon
Tuz
Garnitür olarak:
2 adet taze patates
5-6 adet çarliston biber
5-6 adet domates
2 adet kuru soğan
Tuz

Yapılışı:
Öncelikle marine malzemeleri derin bir cam kap içerisinde karıştırılarak özleştirilir..
Yıkanan balıkalrın her yerine güzelce sürülüp, bir kap içerisine alınan balıklar buzdolabında 2 saat kadar marineye yatırılır..
Garni tür olarak belirlenmiş tüm sebzeler doğranıp hazırda bekletilir.. Kalan marine harcından sebzelere de sürülür.. Eğer harcınız artmaz ise zevkinize göre baharatlayabilirsiniz de..
2 saatin sonunda marine edilmiş balıklar fırın tepsisine dizilip aralarına garnitür sebzeleri de dizilerek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kızrana kadar pişirilir..
Sıcak sıcak servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun :)