31 Ekim 2010 Pazar

Afili Hamur Kızartması, Cumartesi Sofrası ve Dahası ...

Merhabalar :)
Gelelim soframıza!!! Nasıl ortaya çıktı?? Şöyleki cankuşumla msn de muhabbet ederken karnım yavaş yavaş zil çalmaya başladı.. "al sana hediyem olsun" dediği bir fotoğrafta barutu ateşledi.. Tarifini istedim verdi harekete geçmeye karar verdim.. Yanına bir de tatlı olsun dedim, bir de salata, bir de aperatif, birde mantar.. "Mantar deme bana" dedi, gülüştük.. "Bende geleyim " dedi iç geçirdik, sanal da olsa duyguları hissettik ve ben geçtim mutfağa.. Sonuç mu aşağıda..
Bir de bloğuma yeni bir kategori ekledim.. " PAPATYA TARİFLERİ " Lütfen ziyaret edin..:))

Hamur kızartmasına gelince;
Malzemeler:
3 çorba kaşığı yoğurt
1 yumurta
2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karbonat
2-2,5 su bardağı un
Kızartmak için: bolca sıvıyağ

Yapılışı:
Un hariç tüm malzemeler sırayla eklenip güzelce çırpılır ve kabarması için beş dakika beklenir..
Beş dakikanın sonunda öncelikle 2 su bardağı un eklenip yoğrulur daha sonradan kalan yarım su bardağı un azar azar eklenerek yumuşak ile sert arası bir hamur elde edilir..
Hamur merdane ile açılıp kalp kalıplarla kesilip kızdırılmış bol yağda arkalı önlü kızartılır..
İsteğe bağlı olarak reçele bandırılıp afiyetle yenir..

Afiyet bal şeker olsunn:))

Başka neler yaptım ?
- ıspanaklı kek
- mercimek köftesi
- mercimek köfte tabanlı yoğurtlu kus kus salatası
- yumurtalı fasülye kavurması
- kanlıca mantarı kızartması
- karışık turşu tabağı 
- miss gibi çayy

{ link olmayan tarifler eklenecek:) }

28 Ekim 2010 Perşembe

Fıstık Lokumu

Merhabalar sevgili dostlar!!!!
Yorgun, ağrılı, öksrüklü bir bedene sahip olan ben herşeye rağmen çok mutluyum:)) Bu nasıl başlık yahu demeyin:)) Malum evin erkeklerini yolladık, sevgilim de işyerinde lojmanda kalıyor kaldık mı anacığımla başbaşa ver elini kıyı bucak temizlik.. Analı kızlı bir giriştik ki eve sormayın gitsin bayram temizliği de çıkıverdi aradan:)) Annem bu evde belki de son temizliğimiz diye dertlense de kısmet, bu aralar "kızı gelin etme hüznü" sardı yavrumu:)) ah kıyamıyorum da çeyizler pikoya verildikçe, eksikler tamamlandıkça içleniyor kuzum.. Bilmiyor ki çok yakınında olacağım ama üst katta da olsam "gelin gidecekmişim" bir kere..
Neyse efendim anacığımın bu halleri uzun  yaza yaza bitiremem hele içimi bir dökersem destana dönüşür yazım:))
Dün dedim ya çok yoruldum bir sürü mamalar yaptım işte ilki, Fıstık lokumu:)) Paratik, lezzetli ve hafif:) Daha ne istenir ki.. Daha önce muzlu ve çileklisini de yapmıştım.. Bayram ikramı ne yapsam diye düşünenlere erken de olsa bir öneri..

Malzemeler:
3 su bardağı süt
7 çorba kaşığı irmik
5 çorba kaşığı tozşeker
1 pk.antepfıstıklı puding
1 çorba kaşığı tereyağ
1 pk. vanilin.
3 çorba kaşığı toz antepfıstığı
Üzerine: Hindistan cevizi


Yapılışı:
Süt tencereye alınıp içine şeker, irmik ve puding eklenip karıştırarak pişirilir. Kaynamaya başlayınca içerisine tereyağı ve vanilin alınıp bir taşım daha kaynatılır ve ocaktan alınıp antepfıstıkları eklenerek soğumaya bırakılır.
Soğuyan lokum harcı ellerimiz ıslatılarak ceviz büyüklüğünde toplar haline getirlir ve hindistan cevizine bulanıp dolapta 1 saat dinlendirildikten sonra servis edilir..
Afiyet bal şeker olsunn....

26 Ekim 2010 Salı

Fırında Etli Biber Dolması


Merhabalar sevgili dostlar umarım iyisiniz size sepet sepet sevgiler getirdim bugün dağıtıyorum yine :)
Bugün öyle bir çalıştım öyle bir tempo yaptım ki anlatamam:)) Cankuşumla paylaştım mesajlaşma esnasında..:)) Ne mi yaptım?? Lokum, muffin, pasta, poğaça, salata, kurabiye, baklava, kol böreği evet tam olarak bunların hepsini yaptım:)) Babam ve kardeşim yine Gümüşhaneye gidiyorlar 15 günlüğüne malum kardeşim benim yaptıklarım olmadan yaşayamıyor onu idare edecek şeyler yaptım bugün yarın sabah hayırlısı ile çıkıyorlar yola:)) Baya bir yoruldum ama çok zevkli idi:))
Bir de bu dolmaları yaptımm akşam yemeği için:)) Taze taze de size sunayım dedim:)) Buyurmazmısınız:)) Kuzine de piştiler:))
Bir de sevgili arkadaşlarım; özlem ve limon çiçekleri,  beni blog ödülüne layık görmüşler kendilerine çok teşekkür ediyorumm:))

Malzemeler:
1 kg. mini dolmalık biber
100 gr. kıyma
1 adet soğan
Yarım demet maydonoz
1-2 dal dereotu
3 dal taze nane
1 çay bardağı pirinç
1 adet domates
1 çorba kaşığı domates salçası
Tuz
Karabiber
Kekik
Üzerine:
2 çorba kaşığı salça
2 su bardağı kaynar su
2 çorba kaşığı sıvıyağ

Yapılışı:
Biberler ayıklanıp yıkanır.
İç malzemesi için; derin bir kaba kıyma alınıp üzerine mini doğranmış soğanlar, ince kıyılmış maydonoz, dereotu ve taze naneler, yıkanmış pirinçler, mini doğranmış domatesler, salça, tuz, karabiber eklenip yoğrulur. Hazırlanan iç malzeme dolma biberlerin içine paylaştırılıp en üstlerine domates ile kapak yapılıp fırın tepsisine dizilir..

Bir tavada sıvıyağda salça kavrulur ve suyu eklenip fokurdamaya başlayınca tuzu eklenip dolmaların üzerine dökülür ve hazırlanan tepsi önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında pişmeye bırakılır..

Afiyet bal şeker olsun:))

25 Ekim 2010 Pazartesi

Tam Mutemadıyla Galeta !!!

Merhabalar dostlar..Hayırlı akşamlar diliyorum herkese:))
Ne ilginç bir başlık attım:)) Tam sevgili Demet Akbağ' ın reklamına denk geldi.. Hazır çorba(!) reklamı!!!! Bırakın alıp pişirmeyi reyonunun önünden geçmediğim ürünlerdir hazır çorbalar.. Kendim kaynatırım ben çorbamı şehriyeden, tarhanadan, mercimekten veya bulduğum herhangi bir sebzeden..
Velhasılı benim galetalarıma bu başlık çok uygun oldu çünkü tam anlamıyla galeta yapmayı başardım.. Tabii bu konuda bana tarifi ile ışık tutan ve bu başarıdaki yüzde 75 lik paya sahip olan yeni tanıştığım ama çabuk kaynaştığım sevgili Özge..
Bloğunun ilginç ismi "sütüme sarelleme karışma" dikkatimi çekti ve şöyle bir baktım bir daha da çıkamadım..
Galeta tarifini ilk gördüğümde çok sevinmiştim sevgili babam için.. Çünkü tansiyona bağlı düşük seviyede diyabetli:( bu sebepten ara öğünlerde galeta yer ama hazırlarını pek beğenmez.. Bende çok tarif denedim bugüne kadar ama bir türlü olmadı istediğim..Sevgili özgenin tarifini de deneyeyim dedim ve sonuç harika..
ve sevgili Özge çok samimi bir şekilde başka diyabetli tarifler de bulalım dedi.. babacığımın canı ne isterse :)) Çok teşekkür ederim canım ilgin ve samimiyetin için..
ve sevgili özge nasıl yapmış buyrun tarifin orjinali ve diğer harikaları burada...

Malzemeler:
2,5 su bardağı tam buğday unu
2 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 su bardağı az yağlı süt
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket hazır hamur mayası
İsteğe göre haşhaş, susam, kekik, çörekotu

Yapılışı:
Öncelikle un elenip ortası havuz şeklinde açılarak sırasıyla; süt, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, tuz, instant maya eklenerek tahta kaşıkla 5-10 dakika karıştırılır...
Karıştırma işlemi bittikten sonra eller unlanıp hamur top haline getirilir ve hamur ısıya dayanıklı bir kabın veya tepsinin içine alınır, kalan bir tatlı kaşığı zeytinyağı hamurun etrafına sürülüp 65-75 derecelik fırında yarım saat mayalandırılır.
Yarım saatin sonunda hamur iki kat büyümüş olacak..
Hamur içinde bulunan havayı çıkarmak için hafifçe yoğrulur ve isteğe göre baharatları eklenir. Ben bu aşamada susam, kekik ve çörek otunu bir arada ekledim..
Baharatları ile kaynaştırılan hamur ikiye ayrılıp unlanmış tezgahta açılır ve bir parmak genişliğinde kesilir ve iki uzundan kıvrılarak burgu şekli verilir..
Her burgu yağlı kağıt serili tepsiye dizilip önceden ısıtılmış 220 derece fırında 10-15 dakika altın sarısı renk alana kadar pişirilip ılınınca servis edilir..

24 Ekim 2010 Pazar

Sodalı Poğaça


Merhabalar mutlu günler sevgili dostlar:))
Pırıl pırıl bir pazar gününü sona erdiriyoruz güneş battı batacak:)) Ben annemin baskısı ile akşam saati bilgisayara başına oturamadığımdan gün batımı yaklaşırken sizlerle nefis poğaçalarımı paylaşmak istiyorum:))
Dün sevgili Sevil Ablam ile konuştum "aaaaa bu ses ne?" diye soruşu beni çok güldürdü:)) Ama sesim hakikaten karga gibi çıkıyor yarın allah kısmet ederse tekrar gideceğim doktoruma:)) Hiç bu kadar uzun sürmemişti nezle grip hallerim:)) Ama hasta halsiz ve bitkin olsam da yatmak bana gelmiyor..Yapamıyorum.. Bugün annemle bir saat yürüyüş yaptık çok iyi geldi:) Aman sizde kendinize çocuklarınıza kocalarınıza annelerinize babalarınızıa dikkat edin turp gibi sağlam olun..:))
Aşkımda bana adaçayı getirtti izmirden.. Miss gibi ıhlamurla birlik içiyoruz ailecek:))Benden bülten bu kadar yeter şimdi sırada papatyamdan öğrendiğim nefis sodalı poğaçalarım var..Çok önce yapmıştım ancak sıra geldiii :))
İlk kez sodalı bir tarif denedim sırada kekler, börekler de deneyeceğimm.. Bir de Serap Hanım için Yalancı bir tarif:))
Papatyamın orjinal tarifi ise burada..
Ama şimdi sodalı poğaça zamanı hadi bakalım çaylar hazır mı??

Malzemeler:
1 paket erimiş margarin
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı soda
Yarım çay bardağı sirke
1 su bardağı yoğurt
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
6 + 1,5 su bardağı un
İç Malzemesi:
Lor ve maydonoz karışımı
Üzerine :
Yumurta sarısı
çörekotu

Yapılışı:
6 su bardağı un yoğurma kabına alınıp kabartma tozu ve tuz eklenerek karıştırılır.  Ortası havuz şeklinde açılıp kalan malzemeler ilave edilip güzelce yoğrulur. Hamurun kıvamına göre kalan 1,5 su bardağı unu azar azar ekleyerek tam kıvamı yakalanır.
Elde edilen poğaça hamuru streç filme sarılarak bir gece buzdolabında dinlendirilir.
Ertesi gün hamur azıcık yoğrulup ceviz büyüklüğünde bezelere ayrılır ve her bezenin içine iç malzemeden koyup ister yuvarlanır ister yarım ay şeklinde kapatılır..
Her bezeyi tepsiye yerleştirip üzerilerine yumurta sarısı ve çörek otu serpildikten sonra önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında kızarana kadar pişirilir..

Afiyet bal şeker olsun:))

22 Ekim 2010 Cuma

Mantar Maceram ve Kanlıca Mantarı Tuzlaması

Merhabalar sevgili dostlar nispeten daha iyiyim bugün hepinizin güzel mi güzel içten mi içten dileklerine canı gönülden teşekkür ediyorum:))
Bu hafta sonu sizlerle mantar maceramı paylaşmak istiyorum sizlerle uğruna hasta olduğum bu mnatar sevdası bende bir tutku:)) Sizleri fotoğraflarımla başbaşa bırakmadan evvel kanlıca mantarına ilişkin birtakım bilgiler paylaşmak istiyorum..
Şapka
Büyüklüğü 5-15 cm kadardır. Mantar gençken ortası hafifçe çukurdur, kenarı içeri kıvrıktır, büyüdükçe ortası daha da çukurlaşarak hemen hemen huni şekline döner. Renk turuncudur, açık sarıdan erik sarısına kadar değişir, kenarda 1 milimetre genişlikte halka halinde açık parlak sarıdır ve belirgindir. Genel görünüşle turuncu ve sarıdan ibaret halkalıdır. Yeşil renkleme yoktur.
Lameller
Başlangıçta kırmızımtırak sarı beyaz, daha sonra açık portakal rengi tonundadır. Sapa doğru kıvrımlı şekil alır, sap üzerinde birazcık devam eder.
Sap
3-6,5 cm boyunda 0,8-2,5 cm kalınlığında, silindir şeklindedir. Renk bakımından portakal sarısı, dip kısmında kırmızımtırak sarı beyaz, yukarı kısmında şarap kırmızısı turuncudur. Sapın etli kısmı kırmızı-pembedir ve koparıldığında turuncu renkte bir sıvı çıkarır. Gençken içi dolguludur, daha sonra şapkaya kadar olan alt kısımda boşlukludur.
Etli Kısım
Kırmızımtırak sarı beyaz renkli, meyve kokulu ve yumuşak, sünger gibidir.
Spor İzi
Parlak kırmızımtırak sarı, tunç rengindedir.
Yetişme Yeri ve Zamanı
Çam meşçerelerinde ve çam ormanı açıklıklarında, çayırlıklarda, Avrupa'da yapraklı ağaç ormanlarında, ilkbahar ve sonbaharda yağmurlardan sonra görülür. Mantar gençken, kırılıp koparıldığı yerinden portakal renkli bir sıvı çıkarır, bu sıvı hava ile temas edince kırmızı olur, iki saat sonra kırmızımtırak portakal esmeri renk alır ve acıdır. Mantarın tadı acıdır fakat nahoş değildir, lezzetlidir.
Ülkemizde; özellikle Bolu ve Kastamonu illerinde yaygındır ama diğer bölgelerde de görülmektedir..
Evet görüldüğü gibi oldukça faydalı olan bu mantardan bizim memleketimizde de fazla fazla yetişiyor hatta şuanda toplanıp toplanıp otobüsler aracılığı ile istanbul ankara ve izmire götürülüyor..
Allahın hikmetidir ki tam burnumuzun dibindeki korularda yetişmekte kanlıca ve tabiiki mantar delisi olan ben zevkle toplamakta ve uğrunda hasta olmaktayım:))

Bizler bu mantarın ekmeğini, tuzlamasını, turşusunu, yoğurtlamasını yaparız bayıla bayıla yeriz.. Evet turşu sevmeyen ben bayıla bayıla yerim...
Çam pürlerinin altında gömülmüş olarak rastlanan bu nefis mantarları toplamak oldukça zevkli arkadaşlar ama çok dikkatli olunması şart elbette..
Bugün sizlerle tuzlamasını paylaşacağım..İstenilen miktarda temizlenmiş kanlıca mantarlarını tuz ve su eklemeden kısık ateşte iyice pişirilir.. İyice sulanacaktır.. Kaynatıldıktan sonra suyu dökülmeden bir gece bekletilir. Ertesi gün suyu süzülüp tekrar soğuk suya alınıp bir gece de böyle bekletilen mantarların ertesi gün suları süzülüp kurulacak kabın içine doldurulan mantarların üzerine bol tuzlu su dökülüp kapağı güzelce kapatılır.. İŞte bu kadar yaklaşık bir ay sonra hazır olacaktır:))


Ormnada gezerken kanlıca haricinde envai çeşit mantarlar var kimi ağaçların üstünde kimi otların arasında ama zehirli ama zehirsiz. Sizlerle paylaşmak istediğim bir kaç kare daha var..
Bu mantarın adı dilburan. Biz pek hatta hiç yemeyiz adında anlaşılacağı gibi acı bir mantar ama sevenleri var..

Bunlarda çeşitli ağaç mantarları
ve başka çeşit otlarda yetişen minicik mantarları..
İşte böyle canlarım bazen uğruna hasta olmaya değer desem de sakın annem duymasın:))
Daha çok fotoğraf var ama onları da başka posta saklıyorumm:))
Hepinize mutlu hafta sonlarıı:))
sevgiler..

21 Ekim 2010 Perşembe

Çaylı Kek


Merhabalar sevgili dostlarımm:))
Mübarek cuma gününe yavaş yavaş yelken açıyoruz günün son dakikalarında sizlerle buluşturayım istedim tarifimi bugün:))
Nispeten daha iyiyim ama daha geçmedi:)) Geçmese de burdayım işte vazgeçemiyorum bloğumdann:)) Annemle didişsekte o da biliyor ne kadar sevdiğimi:)) Battaniyeyi yüklüyor sırtıma her ne kadar sıcak da olsa "anneler bilirler hastasın üşürsün sen bilmezsin" diyor:)) Bende şimdi omzumda batman gibi pelerin battaniyemle oturuyorum ve yazıyorum sizlere:))
İşte kekimm:)) Canım Necla Ablamın buradaki yazısını zevkle okudum ve ondan esinlenerek kendi yorumumla yaptım bu keki.. Çay deminin, cevizin ve tarçının hafif sarılığını barındıran bu kek damaklarınızı şımartacak:) Buyrunuz..

Malzemeler:
3 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı çay demi
1 pk. kabartma tozu
1 pk. vanilin
1 çimdik karbonat
1 çimdik tuz
1 tatlı kaşığı tarçın
2 çorba kaşığı çok çok ince çekilmiş ceviz
2,5-3 su bardağı un

Yapılışı:
Yumurtalar, şeker ve yoğurt çırpılıp üzerine sıvıyağ ve çay eklenip az daha çırpılır.
Karılıma sırası ile; kabartma tozu, karbonat, vanilin, tuz, tarçın, ceviz eklenip karıştırılır ve un azar azar eklenerek akışkan kek kıvamı elde edilir.. Elde edilen kek karışımı yağlanmış kalıba dökülüp önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişirilip soğuduktan sonra dilimlenerek servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun:)

Yeşillikli Makarna Salatası


Merhabalar sevgili dostlarımm:)
Pırıl pırıl ama biraz kırık bir sabahtan günaydın herkese:)) Neden kırık bir sabah?? cevap basit mevsim dönümündeki zayıf anlarımızdan faydalanan hain nezle mikropları benim de bünyemi esir aldı:)) Hala gülebiliyorum ama heryanım dökülüyor:)) Evvelki akşam bir cankuşumla konuşurken biz hastayken bile iyileşmek için mutfağa giriyoruz ne olacak halimiz diye gülüşmüştük telefonda:)) Bugünde iyileşmek için mutfağa gireceğiimm cankuşumm eminim okuduğunda güleceksin:) Ama ne yapayım sınırsız ve sorunsuz terapi merkezi mutfak:)) İşte böyle nezleyim, biraz hapşırık, biraz öksürük yuvarlanıp gidiyoruz..:))
Aslında dün pek iyi hissetmediğim halde mantara gideceğim diye tutturmasaydım böyle kötü olmazdım am mantar toplamak bir tutku benim için ne yapayım:) Otur çek burnunu diyosunuz dimi annem gibi:))
Neyse bugün sizlerle tamamen deneysel olarak eldeki ve evdeki imkanlar dahilinde hazırladığım bir salatamı paylaşmak istiyorum işte buyrunuz..

Malzemeler:
Yarım paket mantı makarna
5 yaprak kıvırcık
Bir tutam maydonoz
Bir tutam dereotu
Bir tutam yeşil soğan
1 çay bardağı bezelye
Eser miktarda nane
Tuz
2 su bardağı susuz yoğurt
Zeytinyağı

Yapılışı:
Haşlanmış makarnalar derin bir kaba alınıp üzerine incecik kıyılmış kıvırcıklar, dereotları, maydonozlar ve taze soğanlar ilave edilir.
Susuz yoğurt çok az çırpılarak sebzelerin üzerine dökülür ve bezelyeleri de katıldıktan sonra tuzu, nanesi ve zeytinyağı ilave edilip yavaşça harmanlanır.
Üzerine zeytinyağı gezdirilerek servis edilir..
Afiyet bal şeker olsun:))

19 Ekim 2010 Salı

Mahlepli Baton Ekmek


Merhabalar dostlarımmm:))
Bugün nasıl mutluyum nasıl neşeliyim tahmin edemezsiniz:)) Belki de edersiniz:) Ama çok çok mutlu olsum bugünn:)) Sebebi; daha öncede bahsetmiştim canım babacığımm çok ufak bir düzeyde de olsa yüksek tansiyona bağlı diyabetli.. Ağır şeyler, tatlılar fazla ona göre değil hep azıcık yer bırakır sadece tadar.. ve benden hep galeta ister.. Bugüne kadar bir çok tarif denesem de br türlü istediğim galetayı yapamadım.. Ancak dünnn bir arkadaşımızda gördüğüm tarifi bugün yaptım ve voila!!!!! yaptımm eveeettt:)) yaptıımmmm:))) Birkaç güne kadar paylaşacağım sizlerle..
Konuyu neden unlu mamullerden açtım çünkü sizlerle baton kek kalıbımda yapmış oldupğumm nefis mahlepli ekmeğimi paylaşacağım.. Bu kez ekmek makinesinde değil de elimde yoğurdum hamurunu ve kuzine de pişirdim nefis oldu:)) Ekmeğinizi mümkün mertebe kendiniz yapınız diyorumm.. Evlendiğimde de allah izin verirse kendim yapmaya gayret göstereceğim.. Tutacağımız evin giriş katı fırın bile olsa ben ekmeğimi kendim yapacağımm:))
Babacığımın bana öğütlediği birşey var ekmek ile ilgili ne kdar un karışımı yaparsan o kadar lezzetli olur ekmeğin der hep öyle yapıyorum bende:))
Buyrun ekmeğee:))
Haaaa bir de bu postu yazarken bir beyaz paptya kondu kalbimeeee daha da tatlılandı post yazma olayı benim için:)) Canım papatyam sesini duymak şahanee:))

Malzemeler:
1,5 su bardağı tam buğday unu
1,5 su bardağı kepekli un
2 su bardağı normal un
1 çorba kaşığı kuru maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı mahlep
Ilık su
Üzeri İçin:
1 çay kaşığı pekmez
Yarım çay bardağı su

Yapılışı:
Bir komposto kasesinin içinde 1 çorba kaşığı maya bir çay kaşığı şeker ile karıştırılıp Yarım su bardağı ılık su ile aktive edilmesi sağlanır.
Tam buğday unu, kepekli un ve normal un derin bir kaba elenerek tuz ve mahlep ile harmanlanır ve ortası havuz şeklinde açılıp zeytinyağı ve kabarmış mayası eklenip ılık su ekleyerek çok yumuşak bir hamur elde dene kadar yavaş yavaş yoğrulur..
Elde ddilen hamur hemen yağlanmış kalıba dökülüp mayalanmaya bırakılır yaklaşık iki saat sonra üzerine pekmez ve su karışımı sürülüp susam serpilir ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında iyice pişirilir..

Afiyet bal şeker olsun:))

18 Ekim 2010 Pazartesi

Muzlu, Beyaz Çikolata Soslu Profiterol

Merhabalar sevgili dostlar:))
Ilık ama yorgun bir pazartesi akşamından selamlar hepinize:))Dünki yazıma yapılan yorumlar için öncelikle çok teşekkür ederim tüm ablaalrıma kardeşlerime.. Annem kız çeyizine bir çöp eklesen sevaptır der ve benim çeyizime birşeyler eklemeye hazır olan veya ekleyen dostlarım, ablalarım, kardeşlerim olması ne kadar güzel:)) Hepinizi çok çok seviyorumm:))
Sizlerle bugün yine kardeşimin özel siparişi ile hazırladığımm ve nefisss bir sonuç aldığım profiterolüm var.. Temel tarifini oktay ustadan öğrenmiştim ona göre çeşit çeşit yapıyorum:) oktay usta bu tarifi verdiğinde evimizde net yoktu yalnızca tv den takip ediyordum ve ciddi derecede acemiydim mutfakla aram yeni yeni ısınıyordu ama en çok profiterol yapmayı çok istiyordum:) o zaman nasıl sevinmiştim anlatamam:)) O günkü heyecan hala bende saklı: )))
Bakalım beğenecekmisiniz, buyrun siz de tadın:))
Malzemeler:
Hamur için:
1.5 su bardağı su
1 tatlı kaşığı şeker
100 gr. margarin
1 fiske tuz
1.5 su bardağı un
3 veya 4 adet yumurta
Krema İçin:
1 paket muzlu creme ole
Üzeri İçin:
1 paket beyaz çikolata sos

Yapılışı:
Hamur için; margarin, şeker, su ve tuz kaynatılır. Üzerine un konup tahta kaşık yardımıyla iyice karıştırılır. 2-3 dakika pişirdikten sonra soğuması için kenara alınır.
Bu esnada krema için; creme ole tarifine göre hazırlanıp bekletilir..
Soğuyan hamurun içerisine yumurtalar birer birer kırılır karıştırılır hamurun kıvamına göre 4. yumurtada eklenip iyice yoğrulur. Yağlanmış fırın tepsisine krema torbasıyla top top şekiller verilir.
önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişirilir.
Hamurlar fırında pişerken çikolata sos için;  bşir paket beyaz çikolata sos tarifine göre hazırlanıp soğutulur.
Pişip de fırından çıkan hamurlar ılınınca yan taraflarından biber çizer gibi kesilir arasına muzlu creme ole konur tüm hamurlara aynı işlem yapıldıktan sonra üzerlerine soğuyan beyaz çikolata sos gezdirilir. Buzdolabında 2-3 saat dinlendirildikten sonra servis edilir.


Afiyet Olsun:)

17 Ekim 2010 Pazar

Tutmaç Çorbası

Merhabalar sevgili dostlar:))
Bugün sizlerle miss gibi sıcacık bir çorba paylaşmak istiyorumm.. Havaların soğuması ile birlikte çorbalara rağbet arttı evimizde ve biliyorum ki bir çok evde:)) 

Malzemeler:
1 su bardağı yeşil mercimek
2 kahve fincanı erişte
3 çorba kaşığı un
3 çorba kaşığı yoğurt
1 yumurta sarısı
1 litre sıcak su
Tuz
Karabiber
2 çorba kaşığı tereyağ


Yapılışı:
Yeşil mercimekler bir gece önceden ılık tuzlu suda ıslatılıp ertesi gün soğuk tuzlu suda haşlanır..
1 litre su tencereye alınıp kaynatılır ve içine haşlanmış mercimekler ile erişteler eklenip, erişteler pişene kadar haşlanır.
Derin bir kasenin içinde un, yoğurt, yumurta sarısı iyice çırpılıp kaynayan çorbaya yavaş yavaş eklenir. Ekleme esnasında hızlıca çırpılır ki kesilmesin.. Tuz ve karabiberi eklendikten sonra bir iki taşım daha kaynatılan çorbanın tuzu karabiberi kontrol edilip ocaktan alınır.
Küçük bir tavada iki kaşık yağ kızdırılıp çorbanın üzerine eklenir ve sıcak sıcak servis edilir..

Afiyet bal şeker olsuun :)

16 Ekim 2010 Cumartesi

Kuşburnu Marmelatı

Merhabalar dostlar:))) Cumartesi gününün taze yepyeni dakikalarından selamlar hepinize...
Bir haftanın daha sonunu getirdik hani öyle böyle bir tatlı bir tuzlu bir sıcak bir soğuk:)) Hayat geçiyor:))
Dün öyle güzel birşey oldu ki sizlerle paylaşmazsam çatlarım:)) Yaklaşık on yıldır görüşemediğim ilk okul arkadaşım sevgili Serap ile seneler sonra facebook aracılığı ile buluştuk:)) Ayy ne hoşş çok mutlu oldum:)) Kaldığımız yerden devam ederiz inşallah.. Seneler bizi değiştirip olgunlaştırsa da kurulmuş düzenler hala aynı.. Güzel olan da bu zaten.. Yoksa bir araya gelmezdik sanırsam:))
ve bu haftaki haftasonu yazımızzzz.. Efendim bu görüntülerin üzerinden neredeyse üç hafta geçti lakin ancak sıra geldi:)) Hatta marmelat tüketilmeye başlandı ve bir can dosta yollandı bile:))
Kuşburnu allahın bir lütfu bizim buralarda.. Heryerde var.. Hanımlar toplayıp toplayıp satarlar köylerde pazar harçlıklarını çıkarırlar.. Anadolu insanı işte.. Her nimet bir imkana çevirip evlerine katkıda bulunurlar :) Bizde cümbür cemaat giittik karşımızdaki ormanın üst kısmına attık kendimizi kırlara yaklaşık 2 saatte yaklaşık 8 kg. kuşburnu topladık:))
Toplama birşey değil efendim mesele eve gelince ayıklamak ve pişirmek...
Neyse biz evvela toplama kısmından başlayalım..
En kırmızı en dolgun en olmuşları dikenli dalların arasından toplanmaya başlandı....Ellerim yırtıldı baya toplarken ama değdi:))

Nede güzeller baksanıza...

Topladık geldik ama etrafın seyrine doyamadık....
Bir güzel ayıkladık koyduk tencereye üzerini geçecek kadar su ile doldurduk haşladık..
Sonra alüminyum bir makarna süzgecine aldık..
Su ekleye ekleye sıktık meyvenin özünü..
Biriken özütü tekrar tencereye alıp kaynattık.. Kaynayıp kıvam alınca 2,5 su bardağı şeker ekledik.. az şekerli olması şart babam şeker hastası malumunuz tehlikesiz de olsa hastalık hastalıktır..Asıl yapma amacımız babam içindir zaten...Neyse şekerini damak zevkimize göre verip bir iki taşlım daha kaynatıyoruz ve oluşan marmelatı kavanozlara alıp kapaklarını sıkıca kapatıyoruz serin bir yerde muhafaza ediyoruz...
Sabahları kahvaltılarda yerini alıyor marmelatımız içimizi ısıtıyor hastalıklardan koruyor:))

Sloganımız malum yaşasın ev yapımı yiyecekler:)) Sağlıklı tüketim:))

Mutlu haftasonları dilerim:)

15 Ekim 2010 Cuma

Mutlu Yıllar Aslıcığımm ve Damla Sakızlı İrmik Tatlısı

Merhabalar sevgili dostlar !!!!!
Mübarek cuma gününden hepinize selamlar sevgiler... Sepet sepet sevgiler dağıtmaya geldim sizlere:))
Bugünn çok özel bir gün ayrıca... Bugünn Pembe Tatlar ıyla gönüllerimize yer eden benim ilk blog arkadaşımm kardeşim cancağızım Aslıcığımınn doğum günü...
İyiki tanımışım Aslım seniii Doğum Günün Kutlu Olsuuuunnnn:))
Canım Aslıcığım İçin dün mutfağa girdim ve bu tatlıyı yaptımm:))
Umarım beğenirsin canım kardeşim..Sen çok daha güzellerine layıksın canım Aslıcığım benimm..:))
Bu tatlıda benden sana nacizane bir hediye olsun kabul edersen..:)) Dostluğumuz bir ömür boyunca sürsün inşallah..:))

Malzemeler:
1 lt. süt
9 çorba kaşığı irmik
12 çorba kaşığı şeker
2 diş damla sakızı
1,5 paket kakaolu piknik bisküvi
1 çorba kaşığı tereyağı
1 paket vanilin

Yapılışı:
Süt tencereye alınıp hafif ısıtılır ve içine irmik, tozşeker eklenip karıştırarak pişirilmeye başlanır hafif kıvam aldıktan sonra damla sakızları içine atılıp orta ateşte pişirmeye devam edilir..Karışım kaynamaya başlayınca vanilin ve tereyağı eklenip bir iki taşım daha kaynatılır ve ocaktan alınır.
Tatlının döküleceği borcam tepsinin tabanına kakaolu bisküviler döşenip üzerine sıcak tatlı boşaltılır ve oda sıcaklığına geldikten sonra dolapta dinlendirilen tatlı 3-4 saat sonucunda dilimlenerek servis edilir..

Afiyet bal şeker olsunn:))

13 Ekim 2010 Çarşamba

Fındıklı ve Bademli Kurabiye

Merhabalar canlarımm:)) Umarım keyifler yerinde enerjiler pozitiftir:)) Enerjisi pozitif olmayan varsa kurabiyelerim emrinize amadediirr:)) Eveeett ama tabii pozitiflere de var kurabiye:)) Herkese var:)) Sepetim kocamanndır bilirsiniz:)
Bu nefiss kurabiyeleri canım kardeşim için yaptım hapır küpür götürdü yedi bitirdi:)) Çok beğendi :) Sizlerinde beğenmeniz dileğimle canlarımm:))
Hepinize kucak dolusu sevgiler..

Malzemeler:
125 gr. tereyağ
1 çay bardağı sıvıyağ
2 çay bardağı pudra şekeri
3 çorba kaşığı dark kakao
1 yumurta
1 pk. kabartma tozu
1 pk. vanilin
1 çay bardağı fındık
1 çay bardağı badem
Aldığınca un

Yapılışı:
Fındık ve bademler bir arada robottan geçirilip hazır edilir.
Oda ısısında yumuşamış margarine sıvıyağ, kakao, pudra şekeri, vanilin, kabartma tozu, yumurta ve çekilmiş fındık ile bademler eklenip karıştırılır azar azar un ilavesi ile yumuşak kıvamlı bir hamur elde edilir.
Elde edilen hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp avuç içinde yuvarlanarak avuç tabanı ile hafifçe yassılaştırılır ve yağlı kağıt serili tepsiye sıralanır ve önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişirilir..

Afiyet bal şeker olsuunn:))

12 Ekim 2010 Salı

Mısır Mücveri

Merhabalar :) Ilık lodoslu bir akşamdan merhaba diyorum sizlere.. Bu ılık rüzgar ile içimiz birazcık ısındı dışarı çıkınca güneşi içimize çektik annemin deyimi ile "kemiklerimiz ısındı" :)) kemiklerimiz ısınırken boş durmadık elbette artık tamamen biten fasülyelerin yapraklarını söktük attık, sırıklarını odunluğa kaldırdık:) Annemle bir gün geçiriyorsak eğer boş durmanın imkanı yoktur:)) Birde kanlıca mantarı tuzlaması yaptık bugün:)) 
Malzemeler:
300 gr. mısır
1 yumurta
1 su bardağı un
Yarım su bardağı süt
Tuz
Kızartmak İçin: Sıvıyağ

Yapılışı:
Mısır kutusundan süzgece alınıp iyice süzdürülür..
Yumurta ve süt iyice çırpılıp tuz ve un yavaşça eklenerek çırpmaya devam edilir.. En son iyice süzdürülmüş mısır eklenip yemek kaşığı ile hafifçe karıştırılır.
Küçük teflon bir tavada az sıvıyağ kızdırılıp mısırlı karışımdan bir yemek kaşığı dolusu dökülüp kaşık ile yayılır arkalı önlü kızartılıp sıcak sıcak servis edilir..

Afiyet bal şeker olsun:))

11 Ekim 2010 Pazartesi

Peynirli Börek Kuzine Sobada:))

Merhabalar canlarıımm kalplerinizin sıcaklığı yorumlarınızın ferahlığı ve Allahın bana verdiği takat ile huzrusuz halimden eser kalmadı çok şükür:) Neşemi yeniden kazandığıma göre hepinize sepet sepet sevgiler dağıtma günüdür bugündee:))
Bugün sizlerle sımsıcak bir börek masalı paylaşıyorum.. Geçen hafta bahsettiğim üzere kış birden geldi ve biz çabucak sobalarımızı kurduk:)) Şuanda sıcacık evimiz çok şükür....Kuzine sobamız mutfaktaki geleneksel yerini alınca bize de dolaptaki peynir ve yufkaları değerlendirmek kaldı vesselam:)) Bakınız bu kuzğne de hiç börek pişirilmez mi:)


Annem bu soba evin bereketidir der:)) 2006 da evimize taşınır taşınmaz almıştık.. Üstünde yemek pişer sıcak su bulunur, kahvaltıda ekmek kızartılır.... Fırınında kestane kızartılır patates pişirilir börek pişirilir.. Ekmek pişirilir anam babam usulü somun ekmek:))
Fırından çıktığı anda böreğe bir bakarmısınız??

Malzemeler:
1,5 kg. (9 adet ) yufka
İç sos İçin:
2 su bardağı süt
2 adet yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
İç malzemesi:
500 gr. yumuşak beyaz peynir
1 demet maydonoz
Tuz

Yapılışı:
Börek döşenecek tepsi güzelce yağlanıp 2 adet yufka serilir yufkaların etekleri tepsinin kenarlarından sarkıtılır.
Süt, yumurta ve sıvıyağdan oluşan çırpılmış sostan sürülüp peynir döşenir ve tekrar 1 yufka pilelendirilerek serilip sos ve peynir döşenir yufkalar bitene dek aynı işlem tekrarlanıp en son alttaki iki adet yufkanın etekleri de tepsinin içine kıvrılıp kalan sos üzerine gezdirilir..
Hazırlanan börek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kızarana kadar pişirip soğuduktan sonra dilimlenerek servis edilir..
Afiyet bal şeker olsuun:))